Tepki var! Viyana Eyalet Mahkemesi Şeriat tahkim mahkemesini resmen kabul etti!

Date:

VİYANA. Die Presse adlı gazetenin Viyana’da yerel bir mahkemenin tahmini Somali veya Suriye’den olan iki insan arasında hem 320.000 (üç yüz yirmi bin) avro gibi bir anlaşmayı „Ehli Sünnet Cemaati“ Şeriat kanunlarına göre şahitler ile imzaladıktan sonra tahkim mahkemesinden sonra anlaşmazlık çıkınca ortalık karışmış ve kendi kafalarına göre Viyana’da kurdukları Şeriat Mahkemesi tahkim Viyana mahkemesine iletilmiş.  Viyana Eyalet mahkemesi bu şeriat anlaşması hakkında kelime kelimesine şu kararı verdi: „Bu iki Müslüman arasında Ehli Sünnet Cemaati İslami Şeria Tahkim mahkemesinin kararı Avusturya’nın temel değerlerine aykırı değildir, detaylarına bakamayız ama bizim için Avusturya’nın temel değerlerine ters değildir ve önemli olan sadece budur.“

Bu duruma tepkiler tüm Avusturya’da başladı.

 

Die Presse

Die Presse’nin 18 Ağustos 2025 tarihli „Avusturya’da şeriat hukuku geçerlidir. Viyana Eyalet Mahkemesi’ne göre İslam hukuku geçerli olarak kabul edilebilir“ başlıklı haberin Türkçe tercümesi şöyle:

“Ehli Sünnet Cemaati Tahkim mahkemesi, İslam hukuk kurallarına („Ehli Sünnet Cemaati“) göre, konuyla ilgili bilgisi ve vicdanı doğrultusunda adil bir karar verir.” Viyana’da iki erkek, İslami Sünnet Şeriat sözleşme uyuşmazlıkları için bu şekilde anlaşmışlardır. Tahkim mahkemesi bir adam aleyhine karar verdikten ve bu karar uyarınca adamın 320.000 avro ödemesi gerektiğinden, mağdur kararın hukuka uygunluğundan şüphe duydu. Şeriat tahkim mahkemesini kabul etmeyen kişi, Şeriat hukukunun uygulanmasının keyfi olduğunu, şeriatın alimler tarafından farklı şekilde yorumlandığını ileri sürdü. Ayrıca davalı yaptığı anlaşmayı eleştirerek şeriata atıfta bulunmanın Avusturya hukukunun temel değerlerine aykırı olduğunu iddia etti. Ancak buna rağmen Viyana Eyalet Hukuk Mahkemesi (LG), İslami Şeriat tahkim mahkemesinin kararının geçerli olduğunu açıkça belirtti. Viyana Eyalet Mahkemesi, burada hangi İslam hukuk kurallarının uygulandığının veya uygulanmadığının kontrol edilemeyeceğini belirtti. Viyana Eyalet Mahkemesi LG (Karar numarası: LG 47 R65/25v) kararında İslami Şeria Tahkim mahkemesinin kararı Avusturya’nın temel değerlerine aykırı değildir ve önemli olan sadece budur. Eyalet Mahkemesi, İslam hukuk kurallarının “tahkim anlaşmasında etkili bir şekilde kararlaştırılabileceğini” vurguladı. (DIE PRESSE, 18.08.2025)

 

TKG : Bu karar resmen AB hukukuna ters bir karar

Bu konuda uzman bilirkişilerden oluşan TKG anında bir basın bildirisiyle Viyana mahkemesinin verdiği kararın AB hukukuna, temel değerlerine bu bağda Avusturya anayasası içinde AB anayasası insan hakları konuları öncelikli olması nedeniyle ters olduğunu örnekler ile açıkladı.

Kısa adı TKG Think Tank olan Avusturya Türkiye Kültür Cemiyeti’nin APA OTS üzerinden Almanca yaptığı basın bildirisi Avusturya basınında, TV’lerinde ve radyolarında yer aldı.

TKG’nın 18 Ağustos 2025’de haber üzerine yayınladığı Melisa Günes imzalı bir  basın APA OTS Almanca basın bildirisinin Türkçe tercümesi şöyle:

TKG, Viyana Eyalet Mahkemesi’nin şeriatı fiilen yasa olarak kabul etme kararına karşı protesto eder.

TKG olarak “Şeriat hukuku”nun, hangi biçimde olursa olsun, ve Avrupa’da iki farklı hukuk sisteminin getirilmesinin yasak olduğunu belirtmek isteriz.

VİYANA (OTS) — Avusturya’ya Türkiye’de son elli yılda göç etmiş ve tüm baskı, ayrımcılıklar, iftira ve saldırılara rağmen seküler bir bakış açısına sahip, kararlı demokratlar ve özgür, çoğulcu ve seküler bir demokratik düzeni seven insanlar olarak, İslam dahil tüm dinlere saygı duyuyoruz.

 

İtiraz: Viyana Mahkemesi karar LG (47 R65/25v)

Avusturya basından öğrendiğimize göre, Viyana Eyalet Mahkemesi’nin LG (47 R65/25v) numaralı kararına göre Şeriat hukuku şu şekilde geçerli olarak kabul edilebilir: “Burada hangi İslam hukuku kurallarının uygulandığı veya uygulanmadığı kontrol edilemez” (LG (47 R65/25v)). Tahkim mahkemesinin kararı, Avusturya’nın temel değerlerine aykırı değildir ve önemli olan da budur. Viyana Eyalet Mahkemesi, İslam hukuk kurallarının mülkiyet hakları ile ilgili talepler için “tahkim anlaşmasında geçerli olarak kabul edilebileceğini” vurgulamıştır. Avusturya basınında yayınlanan kararın can alıcı kısmı budur.

TKG: „Avrupa’da iki farklı hukuk sisteminin uygulanması yasaktır.“

Avusturya Türk Kültür Cemiyeti TKG olarak altını çizmek istediğimiz en önemli konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 13 Şubat 2003 tarihli kararında, “şeriat hukuku” ve bunun sonucunda ortaya çıkan ayrımcılığın yanı sıra Avrupa’da iki farklı hukuk sisteminin uygulanmasının yasak olduğunu teyit edilmiş olmasıdır.

TKG olarak uyarıyoruz: Viyana Eyalet Mahkemesi’nin resmen Şeriat hukukunu kabul etmesiyle, 30 Mart 2010 tarihinden itibaren geçerli olan “Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma”nın konsolide versiyonunun toplam 96 maddesi (Avrupa Birliği Resmi Gazetesi C 83/47), “Avrupa Birliği Antlaşması”nın 15 maddesi (C 83/13) ve “Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı”nın (C 83/02) 16 maddesi ihlal edilmiştir.

TKG olarak altını çiziyoruz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 13 Şubat 2003 tarihli kararında, şeriat hukuku ve bunun sonucunda ortaya çıkan ayrımcılığın yanı sıra, Viyana Eyalet Mahkemesi’nin şu anda aşmaya çalıştığı gibi, Avrupa’da iki farklı hukuk sisteminin getirilmesinin yasak olduğunu tespit ve kabul etmiştir.

TKG olarak dikkat çekiyoruz: Farklı hukuk sistemlerinin getirilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile bağdaşamaz. Ayrıca, AİHS’nin 14. maddesinde yer alan ayrımcılık yasağına da aykırıdır. Şeriat, Sözleşme’de yer alan temel demokrasi ilkeleriyle bağdaşmaz. Din özgürlüğü, her şeyden önce her bireyin vicdan meselesidir. Bireysel vicdan alanı, toplumun bir bütün olarak örgütlenmesi ve işleyişiyle ilgili olan özel hukuk alanından temelden farklıdır. (Kaynak: AİHM kararı, 13.02.2003, Bsw 41340/98, Bsw 41342/98, Bsw 41343/98, Bsw 41344/98).

AB’nin kilise (din) ve devletin ayrılığı ilkesinin çiğnenmemesi için, TKG (Avusturya’daki Türk Kültür Topluluğu) adına, ulusal ve uluslararası çeşitli norm oluşturma süreçlerinde bu konunun (Şeriat mahkemesi vs.) hiçbir alanda gündeme getirilmemesini talep ediyoruz ve bunun seküler Avusturya Cumhuriyeti’nin AB içinde değerlerini çiğnediği verdiğimiz AİHM kararlarıyla belgeliyoruz.

Avusturya’nın bakış açısından, Viyana Eyalet Mahkemesi’nin bu kararı hiçbir şekilde onaylanamaz, çünkü bu karar bugün seküler ekonomiye, mülkiyetleri yarın ise üretim, hizmet, satış ve servis kurallarına ciddi bir müdahale anlamına gelmektedir.

320.000 avro gibi yüksek bir meblağ söz konusu iken neden bir avukat veya noter çağırılmamıştır?

TKG olarak, insanlık olarak barış içinde bir arada yaşamamız gerektiği konusunda farkındalık yaratmak istiyoruz. Çünkü mensubu olduğumuz “İslam” kelimesinin Kuran’daki kökleri “selam” ve “silm”dir ve bunların anlamları “barış”, “mutluluk”, “refah”, “aydınlanma” ve “güven”dir.

Bu nedenle, Avusturya’daki ve dünyadaki tüm Müslümanların, eylem ve davranışlarıyla “selam” kelimesini kendileri ve çevrelerindeki insanlar için yaşamakla yükümlü olduklarına inanıyoruz: Barış, mutluluk, refah, güven ve aydınlanma!

Türk kökenli Avusturyalılar olarak bizler bunu yapıyoruz ve bu konuyu barışçıl bir şekilde açıklığa ve „aydınlığa“ kavuşturuyoruz!

AB’de ve yeni vatanımız Avusturya’da Müslümanlar olarak, anayasa ve yasalara saygı duymakla kalmamalı, 320.000 avroluk bir anlaşmada bir avukat ve noter çağırmalıyız.

Geri kalanı son derece şüpheli ve fiilen Maliye Bakanlığı ve vergi dairesini atlatmak anlamına geliyor. Avusturya’daki Türk Kültür Topluluğu (TKG)

Avusturya’da Şeriat Tahkim Kararları Hakkında Güncel Tartışmalara İlişkin Ek Açıklama

Hukuk adına Şeriat’ın meşrulaştırılması ve kabul edilebilir hale getirilmesi mümkün değildir – Avusturya’daki Türk Toplumu (TKG), hukukun üstünlüğünün zedelenmesi konusunda uyarıda bulunuyor.

Viyana (OTS) – Avusturya’daki Türk Cemaati, Adalet Bakanlığı’nın şeriat mahkemelerinin kararlarına ilişkin aceleci kararlar alınmaması konusunda uyarıda bulunan son açıklamasını memnuniyetle karşılamaktadır. Bu ihtiyatlı yaklaşım, Avusturya hukuk düzeninin temel değerlerinin korunması ve paralel yargı sistemlerinin önlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Ancak, bu tür davaların değerlendirilmesinde en üst düzeyde hukuki titizlik, sorumluluk, saygı ve duyarlılık gösterilmesini bir kez daha talep ediyoruz – ancak bu, Avusturya Cumhuriyeti’nin özgürlükçü, çoğulcu ve laik hukuk düzeninin temel ilkeleri ve değerleri pahasına olmamalıdır.

Biz, Viyana Eyalet Hukuk Mahkemesi’nin 2 Mayıs 2025 tarihli kararıyla şeriat ilkelerine dayanan bir tahkim kararını onaylamasının, anayasal açıdan ciddi endişeler doğurduğu görüşündeyiz.

Viyana Eyalet Mahkemesi’nin şeriata dayalı bir tahkim kararını onaylaması ve meşrulaştırması, din ve devletin ayrılığı ilkesini ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda tek tip, laik bir hukuk sistemine olan güveni de sarsar.

Biz, Viyana Eyalet Mahkemesi’nin 320.000 avroluk bir şeriat kararını onaylama kararının, Avusturya’da fiilen “icra edilebilir bir şeriat anlaşması”nı meşrulaştırdığına ve ne yazık ki Cumhuriyet adına anlaşıldığına inanıyoruz.

Lütfen dikkat

Dini tahkimle ilgili tartışma sadece bir inanç topluluğunu değil, Avusturya’nın tüm hukuk devletini ilgilendirir. Transandantal bir Tanrı’ya dayanan ve dolayısıyla bizim dünyamızın ve düşüncemizin dışında kalan dini motivasyonlu tahkim kararlarının seküler hukuk sistemine girmesi, uzun vadede Avusturya Anayasasında yer alan devlet ve dinin ayrılığı ilkesinin aşınmasına yol açabilir.

AİHM: “Avusturya hukuk düzeninin temel değerleri” nedir?

Avusturya Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı şu uyarıda bulunmaktadır: “Temel olarak, Avusturya mahkemelerinin yalnızca değerlerimizle uyumlu kuralları uyguladığı belirtilmelidir.” Yabancı hukuk kurallarının, Avusturya hukuk düzeninin temel değerlerine aykırı olması halinde uygulanamayacağını belirten “ordre public” (kamu düzeni) maddesi geçerlidir.

TKG şu soruyu soruyor: “Avusturya hukuk düzeninin temel değerleri” nedir ve ne zaman ihlal edilir? AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) Avusturya hukuk düzeninin temel değerlerinin bir parçası değil mi? Evet, öyle. Hatta anayasal düzeyde.

Avusturya, AİHM’nin bir kararını uygulamaz veya görmezden gelirse, bu, anayasal statüye sahip olan AİHS’ye aykırı olabilir – yani anayasaya aykırı olur. Böyle bir ihlal, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarının korunmasına olan güveni tehlikeye atabilir, bu da kamu düzenine aykırı olabilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2003 yılında Refah Partisi ve diğerleri ile Türkiye arasındaki davada, paralel dini hukuk sistemlerinin, özellikle şeriatın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bağdaşmadığını açıkça belirtmiştir. Devletin bu tür sistemleri doğrudan veya dolaylı olarak dini tahkim kararlarını onaylayarak tanıması, devlet hukukunun genel geçerliliğine olan güveni tehlikeye atmaktadır.

Avusturya anayasa hukuku, bireysel inanç özgürlüğünü korur, ancak dini normların devlet hukukunun üstünde olmasını veya onu ortadan kaldırmasını izin vermez. Dini-dogmatik bir bağlamdan kaynaklanan ve Avusturya hukuk düzeniyle uyumlu olmayan tahkim kararları, kamu düzenini ihlal etmeden tanınamaz. Din özgürlüğü değerli bir hak olmakla birlikte, hukukun üstünlüğü ilkelerini aşmak için bahane olarak kullanılamaz.

Bu nedenle, tüm saygı ve nezaketle şunları talep ediyoruz:

  • ⁠Eşitlik ilkesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) dikkate alınarak bu tür tahkim kararlarının anayasal olarak yeniden değerlendirilmesi.
  • Avusturya’da dini tahkim işlemlerinin sınırlarını açıkça tanımlayan net bir yasal kılavuz.
  • ⁠Dinlerden bağımsız olarak, ortak temel değerlerimizin dini istismardan korunması konusunda tüm toplumu kapsayan açık bir diyalog.

Avusturya’daki Türk Topluluğu (TKG), “savunmacı demokratları” ile özgürlükçü, demokratik, çoğulcu ve laik bir temel düzeni, hukukun üstünlüğünü ve barış içinde bir arada yaşamayı savunmaktadır. Amacımız dini reddetmek değil, 1000 yıllık acı, keder, gözyaşı ve mutlulukla, insan onurunun her şeyden önce savunulduğu bugünkü Avusturya Cumhuriyeti Anayasası’nda taş üstüne taş inşa edilmiş ortak hukuki değerleri korumaktır.

ZPO § 611 uyarınca iptal talebi! Tarihsel kayıt amacıyla

Viyana Bölge Mahkemesi’nin şeriat tahkim kararı Avusturya Anayasası’na aykırıdır!

 

Viyana (OTS) –TKG’nin § 611 Abs. 2 Z 8 ZPO uyarınca talebi, şeriatın uygulanmasıyla “ordre public” ilkesinin ihlal edilmesi nedeniyle tahkim kararının (47 R 65/25v, 47 R 66/25s) iptal edilmesidir.

Avusturya’daki Türk Kültür Topluluğu (TKG Think Tank) ne yazık ki davaya üçüncü taraf olarak katılamamaktadır. İki gün önce yayınlanan 18.08.2025 tarihli APA-OTS haberinde “TKG, Viyana Eyalet Mahkemesi’nin şeriatı fiilen yasa olarak kabul etme kararına itiraz ediyor”başlığıyla yayınlanan haberimizde, bugün son halini verdiğimiz itiraz gerekçelerimizi belirtmiştik.

 

Tarihsel kayıt amacıyla

Öncelikle tarihsel kayıt amacıyla, § 611 Abs. 2 Z 8 ZPO uyarınca, Şeriatın uygulanmasıyla “ordre public” ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle tahkim kararının (47 R 65/25v, 47 R 66/25s) iptalini talep ettiğimizi belirtmek istiyoruz.

TKG’nin taleplerinin gerekçesi

1. Kamu düzenine aykırılık (§ 611 Abs. 2 Z 8 ZPO). § 611 ZPO ile uyumsuzluk.

Yalnızca şeriat ilkelerine dayanan bir tahkim kararının tanınması – Avusturya hukuk düzeninin dışında yer alan dini temelli bir norm sistemi – Avusturya kamu düzenine ciddi bir ihlal teşkil etmektedir.

ZPO’nun 611. maddesinin şeriat tahkim kararlarına uygulanması, fiilen paralel bir hukuk sisteminin tanınması anlamına geldiğinden, hukuki tutarsızlığa yol açmaktadır. Bu, ne Avusturya Anayasası ne de AİHS ile uyumludur. Kamu düzeninin korunması (ordre public), ZPO’nun 611. maddesinin 2. fıkrasının 8. bendi uyarınca, bu tür tahkim kararlarının tanınmasını yasaklamaktadır.

ZPO’nun 611. maddesinin 2. fıkrasının 8. bendi uyarınca, bir tahkim kararı, tanınması kamu düzenine (“ordre public”) aykırı ise tanınamaz. Şeriat tahkim kararının tanınması, Avusturya’daki kamu düzenini ihlal eder, Avusturya Anayasasının seküler temellerini ve güçler ayrılığı ile hukukun üstünlüğü ilkelerini zedeler.

Devlet mahkemesi tarafından böyle bir tahkim kararının onaylanması, AİHS, Avusturya Anayasası ve din ile devletin ayrılığı ilkesine aykırı olan paralel bir hukuk sistemini meşrulaştırır ve kabul edilebilir hale getirir.

2. § 611 ZPO’nun devlet hukuk sistemi dışındaki anlaşmalara uygulanmaması

ZPO’nun 611. maddesi, devlet hukuk düzeni çerçevesinde tahkim kararlarının tanınması ve tenfizi ile ilgilidir. Katolik Kilisesi’nde Vatikan’ın tüm Katolikler için de jure bağlayıcı olan papalık egemenliği gibi, İslam şeriat anlaşmaları için de devlet hukuk düzeni var mıdır? Hayır! İslam’da din adamları yoktur ve bunların kurulması kesinlikle yasaktır. Yalnızca İslam şeriatı gibi çok farklı ve öznel bir şekilde yorumlanan dini bir hukuk sistemine dayanan ve Avusturya veya benzeri bir devlet hukuk sistemine dayanmayan bir tahkim kararı, ZPO’nun koruması kapsamına girmez. Bu paragrafın, ekonomik değeri yaklaşık 320.000 avro olan dini temelli anlaşmalara uygulanması, paralel bir yargı sisteminin kurulmasına kapı açar.

3. Uluslararası hukuk durumu – AİHM kararı ölçüt olarak

Yukarıda alıntılanan 13 Şubat 2003 tarihli AİHM kararı, Avrupa ülkelerinde dini hukuk sistemlerinin getirilmesinin AİHS’ye aykırı olduğunu açıkça belirtmiştir. Şeriata dayalı bir tahkim kararının tanınması tehlikeli bir emsal teşkil edecek ve hem Avusturya anayasa hukukuna hem de Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’na aykırı olacaktır.(AİHM, 13 Şubat 2003 tarihli kararında ( Bsw 41340/98, 41342/98, 41343/98, 41344/98) şu hususu açıkça belirtmiştir:

⁠“Farklı hukuk sistemlerinin getirilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bağdaşır olarak kabul edilemez. Ayrıca, bu durum AİHS’nin 14. maddesinde yer alan ayrımcılık yasağına da aykırıdır. Şeriat, Sözleşme’de yer alan temel demokrasi ilkeleriyle bağdaşmaz. Din özgürlüğü, öncelikle her bireyin vicdan meselesidir. Bireysel vicdan alanı, toplumun bir bütün olarak örgütlenmesi ve işleyişiyle ilgili olan özel hukuk alanından temelden farklıdır.“

4. Avusturya Anayasa hukukuna aykırılık

Devlet hukuk sisteminde dini bir hukuk sisteminin uygulanması, Avusturya Anayasa hukukunda yer alan devlet ve dinin ayrılığı ilkesine aykırıdır. Dolayısıyla, tahkim kararının tanınması anayasal düzene aykırı olacaktır. Oysa Avusturya Federal Anayasası, devlet ve dinin ayrılığını ve demokratik ve hukukun üstünlüğüne dayalı düzeni güvence altına almaktadır. Viyana Eyalet Mahkemesi’nin şeriata dayalı bir tahkim kararını tanımak, bu temel ilkeyi ihlal etmekte ve devlet hukuk sistemine olan güveni sarsan, yasadışı bir paralel yargı sisteminin oluşmasına yol açmaktadır.

Bu durum, Avusturya’da ve dolayısıyla AB’de tehlikeli bir emsal teşkil edebilir ve paralel bir yargı sisteminin kurulmasını teşvik edebilir.

TKG’nin sonucu: Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, mevcut tahkim kararının tanınması Avusturya hukuk düzeniyle bağdaşmamakta ve temel anayasal ve insan hakları ilkelerini ihlal etmektedir. Bu nedenle, ZPO’nun 611. maddesinin 2. fıkrasının 8. bendi uyarınca tahkim kararının iptalini talep ediyoruz.

TKG’nin talebi: İşbu belge ile, 2 Mayıs 2025 tarihli (Az. 47 R 65/25v, 47 R 66/25s) tahkim kararının § 611 Abs. 2 Z 8 ZPO uyarınca iptal edilmesini ve tanınmamasını talep ederiz.

 

Kaynaklar>

https://www.ots.at/presseaussendung/OTS_20250818_OTS0098/der-tkg-protestiert-gegen-die-entscheidung-des-wiener-landesgerichts-die-scharia-de-facto-als-gesetz-anzuerkennen

https://www.ots.at/presseaussendung/OTS_20250820_OTS0071/wunsch-auf-aufhebung-gemaess-611-zpo-zum-zweck-der-historischen-aufzeichnung

 

https://www.ots.at/presseaussendung/OTS_20250821_OTS0076/ergaenzende-stellungnahme-zur-aktuellen-debatte-ueber-scharia-schiedssprueche-in-oesterreich

 

https://www.turkischegemeinde.at/der-tkg-protestiert-gegen-die-entscheidung-des-wiener-landesgerichts-die-scharia-de-facto-als-gesetz-anzuerkennen/

 

https://www.diepresse.com/19997734/schiedsspruch-nach-scharia-in-oesterreich-gueltig

 

https://www.heute.at/s/absoluter-wahnsinn-proteste-nach-scharia-urteil-120125407

https://exxpress.at/politik/tuerkische-kulturgemeinde-protestiert-gegen-wiener-scharia-urteil

https://kurier.at/chronik/wien/scharia-islamisches-recht-wien-oesterreich-urteil/403074950

Share post:

Subscribe

spot_imgspot_img

Popular

More like this
Related

„Belohnung für Verleumdung!“

„Belohnung für Verleumdung!" İftiraya ödül! Am Wochenende, den Tag des...

Turkish journalist Barış Terkoğlu detained: Reporting the News or Judicial Pressure?

Journalist Barış Terkoğlu was detained on charges of 'publicly...

Journalisten Klenk, Stajić und der SPÖ-Minister, Grünen üben scharfe Kritik an der ÖVP-Kampagne

Bereits vor drei Tagen hatte TKG gewarnt Die von der...

Immer wieder, immer wieder: Parteipolitische Stigmatisierung unter dem Vorwand „Integrationsbarometer“

TKG warnt vor parteipolitisch finanzierter Stigmatisierung von Musliminnen und...